Kıvılcım'dan Alev'e...

23 Ağustos 2012 Perşembe

BİLİŞİM VE BİLİŞİM SİSTEMİ KAVRAMLARI ÜZERİNE

Mahiyeti itibariyle mala zarar verme suçu ve bilişim suçu malvarlığına yönelik suçlar olmasına karşın[1], mala zarar verme suçu 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun “Özel Hükümler” başlıklı ikinci kitabının “Kişilere Karşı Suçlar” başlıklı ikinci kısmının “Malvarlığına Karşı Suçlar” başlıklı onuncu bölümünde düzenlenmişken, bilişim suçları aynı kitabın “Topluma Karşı Suçlar” başlıklı üçüncü kısmının “Bilişim Alanında Suçlar” başlıklı onuncu bölümünde düzenlenmiştir.

Bazen bilişim suçuna konu mal da mala zarar verme suçunun konusu olabilmektedir. Dolayısıyla bilişim suçuna konu mal sadece bilişime özgülenmiş mal olduğu halde, mala zarar verme suçuna konu mal her türlü mal olabilmektedir.

Bununla birlikte faile verilecek ceza bakımından da farklılıklar bulunmaktadır. Nitekim Türk Ceza Kanununda “Topluma Karşı suçlar” altında düzenlenmiş olan suçlar için “Malvarlığına Karşı Suçlar“dan daha ağır cezalar öngörülmüştür. Dahası, mala zarar verme suçunun kovuşturulması şikâyete bağlı bir suç iken bilişim suçlarının kovuşturulması şikâyete bağlı değildir.

İşte, malvarlığı kapsamında değerlendirdiğimiz bilişim sisteminin tespiti yukarıda sözünü ettiğimiz gerekçeler nedeniyle oldukça önem arz etmektedir.

Bilişim sözcüğünü Türkçemize kazandıran Prof. Dr. Aydın Köksal bu kelimeyi nasıl türettiğini şöyle açıklıyor: “’Bilişim’ sözcüğünü, bilmek eyleminden bilişmek eylemini türeterek ve Türkçenin bitişken yapısına uygun biçimde ‘İm’ ad yapım ekini kullanarak ürettim. ’İş’ yapıbirimi eylemin dönüşlü çatısını oluşturur ve o eylemin karşılıklı olarak, birlikte, aynı amaç için kimi zaman yinelenerek, devingen biçimde yapıldığını belirtir. Örneğin koşmak > koşuşmak, olmak > oluşmak, bulmak > buluşmak.[2].

Prof Dr. Aydın Köksal bilişimi, “İnsanoğlunun teknik, ekonomik ve toplumsal alanlardaki iletişiminde kullandığı ve bilimin dayanağı olan bilginin, özellikle elektronik makineler aracılığıyla, düzenli ve ussal biçimde işlenmesi bilimi. Bilgi olgusunu, bilgi saklama, erişim dizgeleri, bilginin işlenmesi, aktarılması ve kullanılması yöntemlerini, toplum ve insanlık yararı gözeterek inceleyen uygulamalı bilim dalı.”[3] olarak tanımlamaktadır.

Güncel Türkçe Sözlük’te bilişim şöyle tanımlanmıştır: “İnsanoğlunun teknik, ekonomik ve toplumsal alanlardaki iletişiminde kullandığı ve bilimin dayanağı olan bilginin özellikle elektronik makineler aracılığıyla düzenli ve akla uygun bir biçimde işlenmesi bilimi.”[4]. BSTS / Bilişim Terimleri Sözlüğü’nde ise bilişim şöyle ifade edilmiştir: “İnsanoğlunun teknik, ekonomik ve toplumsal alanlardaki iletişiminde kullandığı ve bilimin dayanağı olan bilginin, özellikle elektronik makineler aracılığıyla, düzenli ve ussal biçimde işlenmesi bilimi. Bilgi olgusunu, bilgi saklama, erişim dizgeleri, bilginin işlenmesi, aktarılması ve kullanılması yöntemlerini, toplum ve insanlık yararı gözeterek inceleyen uygulamalı bilim dalı. Disiplinlerarası özellik taşıyan bir öğretim ve hizmet kesimi olan bilişim bilgisayar da içeride olmak üzere, bilişim ve bilgi erişim dizgelerinde kullanılan türlü araçların tasarlanması, geliştirilmesi ve üretilmesiyle ilgili konuları da kapsar. Bundan başka her türlü endüstri üretiminin özdevimli olarak düzenlenmesine ilişkin teknikleri kapsayan özdevin alanına giren birçok konu da, geniş anlamda, bilişimin kapsamı içerisinde yer alır.[5].

Prof Dr. Aydın Köksal’ın yaptığı tanımdan da anlaşılacağı üzere bilgisayar bir makineyi, bilişim ise bir bilim dalını ifade etmektedir. Bilişim sistemi terimi ise, bilgisayarı da içine alan üst bir kavramdır. Buna göre her bilgisayar bilişim sistemi içinde değerlendirilecektir. Ancak bilgisayar haricinde bilişim sistemi olarak addedilebilecek bir takım makineler/cihazlar vardır. Örneğin robotlar ve bilgisayar tanımına tam anlamıyla uymayan kimi cep telefonları bilişim sistemidir. Gene Internet’e bağlanabilen çamaşır makinesi ve klima gibi makineler de bilişim sistemidir[6].

            Bilgisayarı icat eden bilimadamları bu aygıta “hesaplayarak sonuca ulaşma, sayma, toplama, hesaplama” anlamına gelen “to compute” fiilinden türettikleri “computer” adını vermişlerdir[7]. Buna karşılık bilgisayar yalnızca hesap yapmamakta bununla birlikte verileri saklama ve istendiğinde bu verileri geri getirme özelliğine de sahiptir[8]. Bilgisayar bunları yapmakla da kalmaz, verilerin işlenmesine de olanak sağlar ve hatta verilerin başka bilgisayarlara iletilmesini de sağlarlar.

The Merriam-Webster Dictionary’de bilgisayar “verileri saklayan, geri getiren ve işleyen programlanabilir elektronik aygıt” olarak tanımlanmıştır[9]. Buna göre bir aygıtın bilgisayar olabilmesi için verileri saklaması, geri getirmesi ve işlemesi yetmez, ayrıca bu aygıtın programlanabilir elektronik aygıt olması gerekmektedir. Programlanabilir olma, aygıtın talimat almaya elverişli olması anlamına gelmektedir.

            Bilgisayar iki ana yapıdan oluşmaktadır. Bunlar donanım (hardware) ve yazılım (software) olarak adlandırılır. İşte bilgisayarlar hesap yapma, verileri saklama, saklanan veriyi geri getirme, verileri işleme ve verileri başka bilgisayarlara aktarma işlemlerini donanım ve yazılımları sayesinde yaparlar. Donanım bilgisayarın fizikî yapısını oluşturur, yazılım ise bilgisayarın soyut yapısını oluşturur. Yazılım, bilgisayarın soyut bileşenini oluşturan, kodlama olarak da adlandırılan elektronik biçimde toplanabilen, depolanabilen, işlenebilen, belli bir görevi yerine getirmek için bilgisayara yüklenen ya da daha önceden içine yerleştirilen, bilgisayara işlerlik kazandıran komutlar bütünüdür[10]. Donanıma örnek olarak CD-ROM, hard disk, anakart, işlemci, ekran kartı, monitör, klavye ve fare verilebilir.

            Yazılımlar, işletim sistemi diye adlandırılan işletim yazılımları ve bu işletim sistemleri içerisinde çalışan uygulama yazılımları olmak üzere ikiye ayrılır. Bununla birlikte, işletim sistemi özelliğine sahip olmayan kimi uygulama yazılımları bir işletim sistemine gerek duymadan çalışabilmektedir. Uygulama yazılımlarının işletim sistemi yazılımına uygun olması gerekmektedir. Örnek vermek gerekirse herhangi bir Macintosh işletim sisteminde çalışması için üretilen bir yazılım Windows işletim sistemleri ya da Linux işletim sistemlerinde çalışmayacaktır[11].

Veri, her türlü bilginin, bilişim sisteminin işlem yapabileceği, sonuçlar üretebileceği ve gerektiğinde yeniden okuyabileceği şekilde sayısal birimlere dönüştürülmüş halidir[12]. Bir bilişim sisteminde veya bilişim sistemi tarafından okunabilen araçlarda saklanabilen, üzerinde işlem yapılan her şey veridir[13]. Bir başka bir deyişle veri bilginin bilgisayardaki hâlidir.

Veriler, sadece biz insanların okuyabildiği ya da yazı yazdığı sayısal birimler değildir. Buna ek olarak bilişim sisteminin soyut yapısını oluşturan yazılımlar da veridir. Dolayısıyla bilişim sisteminin soyut yapısını oluşturan veri diye adlandırdığımız bu sayısal birimler, bilişim sisteminde saklanabilirler, istendiğinde geri getirilebilirler, işlenebilirler, başka bilişim sistemlerine taşınabilirler. Özetle, bilişim sisteminin tüm soyut unsurlarının veri olduğu söyleyebiliriz[14].

Veriler bilişim sistemi dışında da saklanabilmektedir. Örneğin CD (Compact Disc), DVD (Digital Versatile/Video Disc) veya disketlerde verileri depolayabilmekteyiz. Donanım niteliğine sahip olan ve verileri barındıran bu unsurlar bilişim sisteminin istendiğinde bir parçası olabilmektedir.
 
Av. Hakan DİMDİK

KAYNAKÇA

Dülger, Murat Volkan; Bilişim Suçları, 1. Bası, Ankara 2004.

Ketizmen, Muammer; Türk Ceza Hukukunda Bilişim Suçları, Ankara 2008.

Köksal, Aydın; Bilişim Sözcüğü Üzerine, İnternet erişim adresi: http://dergi.tbd.org.tr/yazarlar/11022002/aydin_koksal.htm , Erişim Tarihi 4.10.2007.

Kurt Levemt; Açıklamalı-İçtihatlı Tüm Yönleriyle Bilişim Suçları ve Türk Ceza Kanunundaki Uygulaması, 1. Bası, Ankara 2005.

Reed, Chris/Angel, John; Computer Law, Fifth Edition, Oxford University Press, New York 2003.

Sınar, Hasan, İnternet ve Ceza Hukuku, 1. Bası, İstanbul 2001.



[1] İstisna olarak, TCK m. 243/I’de düzenlenmiş olan bilişim suçu mala zarar verme niteliği taşımamaktadır.
[2] Köksal, Aydın; Bilişim Sözcüğü Üzerine, İnternet erişim adresi: http://dergi.tbd.org.tr/yazarlar/11022002/aydin_koksal.htm , Erişim Tarihi 4.10.2007.
[3] Köksal.
[6] Reed, Chris/Angel, John; Computer Law, Fifth Edition, Oxford University Press, New York 2003, s. 2, dn. 2.
[7] Dülger, Murat Volkan; Bilişim Suçları, 1. Bası, Ankara 2004, s. 36.
[8] Dülger, s. 37.
[10] Kurt, Levent; Açıklamalı-İçtihatlı Tüm Yönleriyle Bilişim Suçları ve Türk Ceza Kanunundaki Uygulaması, 1. Bası, Ankara 2005, s. 34.
[11] Her üç sistemde de çalışan uygulamalar bulunmaktadır. Bunun nedeni söz konusu uygulamanın her üç işletim sistemi için de uygun olmasıdır. Örneğin html sayfaları, “.swf” uzantılı flash dosyaları ya da java uygulamaları. Flash ve Java uygulamalarının işletim sistemlerinde çalışabilmesi için ise her üç işletim sistemine özgü Flash Player ve Java Runtime Environment uygulamalarının yüklenmesi gerekecektir.
[12] Dülger, s. 38.
[13] Dülger, s. 38.
[14] Avrupa Siber Suç Sözleşmesi’nin 1. maddesinin b bendi de aynı yöndedir. Söz konusu bente göre; “’bilgisayar verisi’ terimi, bir bilgisayar sisteminin belli bir işlevi yerine getirmesini sağlayan yazılımlar da dahil olmak üzere, bir bilgisayar sisteminde işlenmeye uygun nitelikteki her türlü bilgi ve konsepti ifade edecektir…