Kıvılcım'dan Alev'e...

6 Mayıs 2012 Pazar

ROKET SANAYİ ÖNCÜLERİNDEN: KATYUŞA


Daha önceki yazılarımdan birinde Almanların ünlü Schwerer Gustav’larından bahsettikten sonra, özellikle II. Dünya Savaşı içerisinde Barbarossa operasyonunda bu denli güçlü bir silahın karşısına Rusların ne koyduklarını açıkçası merak etmiştim.

Rus kuvvetlerinin savaş öncesi bu tarzda ağır ve tam kapsamlı bir harekata karşı koyabilecek bir gücü yoktu. Almanlar hali hazırda bunu bildiklerinden dolayı, doğuya yapacakları ani bir operasyonla Rusları dağıtarak Moskova'ya girmek istiyordu. Bu amaçla düzenledikleri operasyonda, sayısal üstünlük kuramayacakları Rusya’ya karşı askeri teknolojisine güvenmek zorundaydı. Bu yüzden Askeri mühimmat, Tank, Uçak ve Top gibi konularda diğer devletlerden daha üstün hale geldiler. Elbette ki eksik oldukları yanlar da vardı.

Araçları modern tasarlanmıştı, fakat tekerlekleri Rusya’nın iklimine alışkın değildi. Motorlarında kullandıkları tekerlekler de öyle… Her ne kadar da Kuzey iklimine maruz kalsa da Almanya insanı Ruslara göre daha sıcak bölgelerde yetişen insanlar olduğundan askerlerinin çoğu soğukta telef olacaktı, fakat tüm bu nedenler yine de Almanları durdurmaya yetmezdi…

İlk önceleri kendileri ile saldırmazlık anlaşması yapan Hitler’in bu kadar çabuk kendilerine saldırabileceğini düşünmeyen, Josef Stalin ve kurmayları, acilen savaş politikasına ve ekonomisine önem verdiler. Hızlı fakat korkutucu çözümler bulmayı deneyen Stalin, ülkesi vatandaşlarının gönüllü olarak fabrikalarda çalışmasını istedi. Tüm ağır sanayi Ural dağlarının ardına taşındı.

Tüm bunlar devam ederken, Naziler doludizgin saldırılarına devam ediyordu. İşte bu sırada Rus gizli servis elemanlarının ortaya attığı proje savaşın kaderini değiştirdi…

Öyle bir proje yaptılar ki belki de o dönemde bile dünyanın en fazla hedef şaşıran silahı olmayı başardı. Fakat zaten Rus kuvvetleri, roketin hedef almasından çok düşmanı korkutması için tasarlamışlardı ve bu doğrultuda ürettiler. Hedef alma özelliği azdı, fakat kitle halinde taarruz a geçen piyadeler üzerinde çok etkiliydi en kısa sürede onları püskürtebiliyordu.  

İşte bu özellik yüzünden proje çok gizli tutuldu. Bu tip bir silahın düşman kuvvetlerinin eline geçmesini istemeyen Rus gizli servisi silahın yapımını ve kullanımını kendi bünyesinden insanlar ile gerçekleştiriyordu. Bu yüzden normal piyadeler bile bu silahı görememişlerdi.

Aslında göstermemelerinin nedeni gayet basitti, çünkü Nazileri durduran bu korku makinesinin görünümünden bile yapılması gayet basit olabilirdi. Çünkü değişik tiplerde üretilebilen silahın ana mantığı kamyon üzerine belirli açılarda oturtulmuş kızakların üzerine yerleştirilen roketlerdi.

İsmine gelince, “Katyuşa” ismi Rus savaş türküsünden gelmektedir.  Aynı zamanda çarlık döneminde Rusya’da ki efsane Çariçe Katherina’nın isminin de bir uzantısıdır. Alman askerler de dönemde yüksek gürültü çıkardığından ve düştüğü yeri cehenneme çevirdiğinden dolayı “Stalin’in orgları” yakıştırmasında bulunmuşlardı.   

Kamyonlar dışında taşınabilir bir aparat ile yere de monte edilebilen Katyuşa, bunların dışına traktör ve uçaklara da monte edilebiliyordu. Düşmana korku salmak amacıyla bazı cephelerde yüz yirmi kamyonun bir arada kullanıldığı söylenmektedir.

Teknik özellikler ve Modelleri

Bilinen ve en çok kullanılan katyuşa BM-13’tür. Fakat takıldığı kamyonlara göre farklılık gösterir. Takıldığı kamyolar Studebaker US6, ZiS-6 olabilir.

Örnek göstermek gerekirse bir BM-13, 1.8 metre uzunluğunda, 13.2 cm çapında olabilir. Ağırlığı ise 43 kilo civarında değişmektedir.

Katyuşaların En Bilinenleri

Çap
Kızak Sayısı (Tüp)
Kodu
82mm
1 adet
BM-8
82mm
6 adet
M-8-6
82mm
8 adet
BM-8-8
82mm
12 adet
M-8-12
82mm
16 adet
16-M-8
82mm
24 adet
BM-8-24
82mm
24 adet
24-M-8
82mm
36 adet
BM-8-36
82mm
40 adet
BM-8-40
82mm
48 adet
BM-8-48
82mm
72 adet
BM-8-72
132mm
24 adet
BM-13
132mm
6 adet
6-M-13
132mm
16 adet
BM-13-16
300mm
4 adet
M-20-4
300mm
4 adet
M-30-4
300mm
8 adet
M-31-8
300mm
12 adet
BM.-31-12

Bu silan en son Lübnan’daki Hizbullah saldırılarında kullanılmıştır.

Elbette roket tarihi daha eskilere dayanır fakat Katyuşa’lar günümüz savaş teknolojilerine de ışık tutmuştur. Ülkemizin ordusunda da bulunan birçok roketin fırlatma rampalarının ana mantığı katyuşaları tasarlayanların mantığı ile örtüşmektedir. Önümüzdeki dönemlerde biz insanlık olarak istemesekte yaşanması muhtemel savaşlarda bu tip teknikler kullanılacaktır.  





Saygılarımla,
Adil Can Kavcar


   


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder