Kıvılcım'dan Alev'e...

1 Mayıs 2012 Salı

GÜNEŞ ÇAĞININ ÖNÜNDEKİ ENGEL: YARI İLETKEN HAMMADESİ YETERSİZLİĞİ



            Önümüzdeki yüzyılda değişen dünyanın yakıt vb. ihtiyaçlarını karşılamak için petrol içeren ürünlerin yetersiz geleceği bilinmektedir. Şu an ki hazır rezervler ile tahmini 87 yıl daha devam edebilecek petrol bazlı ürünlerin hâkimiyeti, sonrasında yeni kaynaklar bulunamadığı taktirde yok olacaktır.

            Durumun daha fazla tehlikeye girmeden biran önce değişik kaynaklara başvurulmasını düşünen üretici dev firmalar, hem yenilenebilir ve hem de çevre dostu olmasından ötürü güneş enerjisine yönelmişlerdir.

            Alanında uzmanlaşmış ve kendini ispatlamış birçok firma kendi teknolojilerini kullanarak güneş enerjisi ile çalışan çeşitli araçlar tasarlayıp vitrin ürünü olarak şimdilik sınırlı sayıda ürettiler. Fakat tüketicilerin olumlu karşıladığı bu girişim süreci şimdiki günlerde büyük bir tehlike ile karşı karşıya…  

            Ne tür bir tehlike ile karşı karşıya kaldıklarını söylemeden önce isterseniz güneş enerjisinin yaşantımıza kattığı kolaylıklara bir göz atalım.

Resim 1 : Güneş Enerjili Elektrik Santali
            Güneş enerjisinden faydalanma durumu ilk ortaya çıktığında yalnızca su ısıtma gibi basit yöntemler de işe yarayan bir enerji türü olduğu sanılıyordu. Fakat sonraki zamanlarda Güneş Pilleri denilen bir kavram ortaya çıktı.

Resim 2 : Uzay İstasyonu
            Güneş pilleri; ışığı doğrudan elektrik akımına döndüren bir araçtı. Yarı iletken bir diyot (Yalnızca bir yönde akım geçiren devre elemanı) olarak çalışan güneş hücresi, güneş ışığının taşıdığı enerjiyi iç fotoelektrik reaksiyondan faydalanarak doğrudan elektrik enerjisine dönüştürdüğü görüldü. Bu sayede Güneş Enerjisi için bambaşka bir dönem başlamış oldu. Artık hayatın her alanında güneş enerjisinden faydalanarak elektrik üretilebilir, hemen her araç onun ile çalışabilirdi. Daha birkaç yıl önce insanlara hayal gibi gelebilecek bir durum gerçekleşerek bilimin şaşırtıcı yönünü bir kez daha ortaya koydu. Dünya üzerinde iki tip hücre halinde üretilen güneş pillerinin yerkürede kullanılanın hücresi silikon, uzaydaki uydu istasyonları için kullanılanı ise galyum arsenit hücreye sahip olanıdır.
Resim 3 : Güneş Uçağı (1)

            Bu gelişme ışığında insanlar ileriki dönemlerde petrol külfetinden kurtulunacağının hayalini kurarken bir kötü haber de hammadde durumundan geldi.

            Güneş pillerine talep günden güne arttıktan sonra üretimi hızlandırmak isteyen üreticiler hammaddenin az olduğunu öğrendiler. Bu hammadde azlığı sınırlı sayıda üretim ve fiyatların yüksek olması gibi birçok neden meydana getirdi.

Resim 4 : Güneş Otomobili
-        Yarı iletken sanayii ve ülkemizin bu sektördeki rolü;

Güneş pilleri için kullanılan yarı iletkenlerin en önemlisi silisyumdur. Silisyum genelde tüm ülkelerde bulunabilen ve oksijenden sonra erişimi en kolay olan elementtir.


Başlıca Silisyum bazlı hücreye sahip güneş pili üreticileri;
-Rusya
-Norveç
-Brezilya
-Amerika Birleşik Devletleri

Resim 5 : Güneş Uçağı (2)
Bu devletler aynı zamanda güneş enerjisini elektrik enerjisine çevirebilme konusunda en ileri olan ülkelerdir. Ayrıca yine aynı devletler, daha önce kullandıkları yakıtı dış ülkelerden ithal ederken bunun zararını görüp bu sektör için hammadde de dışa bağımlılığı da sonlandırmak isteyen ülkelerdir.

Resim 6 : Güneş Enerjisi Şematiği
            Ülkemiz bu sektörde atılımlar yapmış, fakat halen daha tam potansiyel ile çalışan üretici konumundaki ülkelere yetişebilmiş değildir.

Resim 7 : Güneş Enerjisi Şematiği-2
Galyum arsenit bazlı hücreye sahip güneş pili ise güneş çağını başlatacak niteliğe sahiptir. Bu pil, yoğunlaştırıcı ile kullanıldığı zaman elde edilecek elektrik verimini %30’a kadar çıkartabilir.

Resim 8 : Stadyum çatısının Elektrik
üretimi için kullanımı
            Galyum arseniti oluşturan galyum malzemesinin elde edilimi kolay olsa da ana maddeleri kolay kolay bulunacak madenler değildir. Bu madde; Boksit ve çinkonun saflaştırılması sırasında alüminyum ile elde edilir.

Resim 9 : Evlerde de Güneş Enerjisi
Kullanılmakta
            Buraya kadar sorunsuz gelen bu döngü tüm bu yapının ana malzemelerinden birine yani Boksit’e gelince takılmaktadır. Boksit doğada o kadar da kolay bulunabilen bir madde değildir. Genelde demir ve ona yakın madenlerin uygun şartlar altında birleşip başkalaşım göstermesi ile elde edilir.

            Bu madenin elde ediliminin zor olması, galyum-arsenit hücreli güneç pillerinin üretiminde de belirli sınırlama ve kısıtlama getirmektedir.

-        Çözüm yöntemleri neler olabilir?

            Güneş Çağının biran evvel Dünya üzerinde her alanda ağırlığını hissettirmesi için önünde çözmesi gereken büyük bir problem olduğu açıktır. Çıkışın farklı yolları vardır tabi ki de…

Resim 10 : Güneş enerjisi ile
çalışan Klavye
            Bunlardan en başlıcaları, düşük verim ile kullanılan Silisyum bazlı hücreye sahip güneş pillerinin verimine arttırmak veya galyum-arsenit üretimini arttırmak olabilir.

            Önümüzdeki dönemlerde bilimin gelişimini sürdürmesi ile bu iki ana fikire bir yenisi, yani galyum-arsenit hücrelerin verimine ulaşabilecek başka bir hücrede meydana getirilebilir.

            Sorunun çözülmesi ile çok özel ve tekil projelerin bulunduğu alanlarda kullanılan yüksek verimli hücrelerin, zamanla sektörde kendilerine daha da yaygın kullanım alanı bulacağını umuyorum…

Saygılarımla...
Adil Can Kavcar

           
   


   


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder