İnsanoğlunu
en çok meraklandıran konulardan
biri. Kimileri içinözgürlük,
kimileri için zamansal kazanç
ve kimileri için ise sadece bir merak…
Uçmak dendiğinde bugün göz önünedaha çok uçaklar
geldiğinden, ilk uçağın mucitleri Wright kardeşler, uçuşun da mucidi
sanılabilirler. Oysa uçmayı başaran ilk araçlar uçaklar değil, sıcak hava balonlarıdır.
Balon fikrinin ilk kez ortaya çıkışı çok enteresandır. Hidrojeni bulan Henry Cavendish’in
1766 yılında bu gazın havadan“hafif” (yani daha düşük öz ağırlıklı) olduğunu
görmesi ve 1767’de Joseph Black’ın hafif bir aracın hidrojenle doldurulduğu
zaman uçabileceğini öne sürmesiyle balon fikri doğdu. Bir cismin havaya
yükselebilmesi için havadan daha hafif olması gerektiği ve sıcak havanın da soğuk
havadan daha hafif olduğu fiziksel gerçeğinden yola çıkarak balonu bulanlar, Fransız
Joseph Michel Montgolfier(1740-1810) ve Jacques Etienne Montgolfier (1745-1799)
Kardeşler oldu.
Annonay’ın halka açık denemeleri,
halk
tarafından coşkuyla izleniyordu.
|
İlk insansız sıcak hava balonu uçuşu, Annonay
köyünde çapı 10,5 metre olan ipek ve keten bir torbayı sıcak havayla
doldurduktan sonra bunu serbest bıraktıklarında balonun yükselmesi ile oldu.
Tarih 5 Haziran 1783′ ü gösteriyordu. Bu balon, insanın uçurduğu ilk araçtı ve
450 metre kadar yükselerek 10 dakikada 2,5 km (1.5 mil) yol almıştı. Ancak ilk
balon hidrojenle değil sıcak havayla doldurularak uçtu.
Öz
ağırlığı soğuk havadan daha düşük olan sıcak hava, bacadan tüten duman gibi
soğuk hava üzerinde yükselir. Günümüzdeki balonlar bu basit ilkeye göre
tasarlanır. Balon ana gövdesini oluşturan ve yanmaz kumaşlardan yapılan kısmın
(zarf olarak adlandırılır) içi sıcak havayla doldurulur. Balonun ana gövdesinin
altında, yolcuların ve havayı ısıtmaya yarayan yakıtın yer aldığı bir sepet
bulunur. Gövdenin tepesinde yer alan ve paraşüt valfı olarak adlandırılan bir
delikle, balonun içindeki hava kontrol edilebilir. Yolcu sepetinin üzerinde
bulunan havayı ısıtan mekanizmanın ateşleyici bölümü ve deliği açıp kapatmaya
yarayan ipler yardımıyla, balonun alçalıp yükselmesi sağlanır. Balonun
yükselmesi istendiğinde, ateşleyiciyi çalıştıran ip çekilir ve ateş balonun
gövdesindeki havayı ısıtarak yükselmesine neden olur.
Bir balonu
uçuşa hazırlamak birkaç adımdan oluşan basit bir süreçtir. Yer ekibi, balon
teçhizatını muhafaza aracından çıkarıp açtıktan sonra dikey askıları sepete,
brülörleri ve “zarf” kablolarını da askılara bağlar. Ardından zarfı “serer” ve
şişirme vantilatörüyle soğuk şişirme işlemine başlanması için balonun ağzını
açık tutarlar. Zarf, kapasitesinin %75’i kadar dolduğunda hâlâ yana yatmış
şekilde dururken, pilot brülörleri çalıştırarak şişirme işleminin sıcak havayla
gerçekleşen aşamasında zafın içine propan ısısının aktarılmasını sağlar. Zarfın
içindeki hava, dışındaki havadan daha sıcak olduğunda, balon yukarı dikilir ve
balonun tepesine, diğer bir deyişle tacına bağlı bir ipi tutan bir ekip üyesi
tarafından sabitlenir. Balon çeperinin dokusundan kaçakları önlemek için,
kumaşa kauçuk ya da neopren emdirilir. Gazlı balonların zarfı küreseldir.
Bağlanacak ağırlıkların eşit olarak dağılabilmesi için üzerine file geçirilir.
File ipleri balonun altında birleşerek, bir yük halkasına bağlanır. Kişileri ve
donanımları taşıyan sepet, bu halkaya asılır. Zarf tümüyle kapalı değildir. Alt
kesimde ağız ya da sap denilen düz, uzun ve
açık bir tüp bulunur. Balon yükselirken atmosfer basınca azalır ve balon
içindeki gaz genleşir. Ağız genleşen gazın fazlasının atılmasını sağlar.
Böylece iç basınçtan dolayı balonun patlaması önlenir. Balon alçalmaya
başlayınca ağız kendiliğinden kapanır. Bu durum, havanın zarf içine girip
hidrojenle birleşerek yanıcı bir karışım oluşturmasına engel olur.
Bu tarihi belgede "Du globe aerostatique"
özellikleriyle birlikte görülüyor. |
Standart bir balon
şişirildiğinde, içinde yaklaşık 90.000 fit küp (2.548.515 litre) hava tutar.
Kaldırma kapasitesi deniz seviyesinde, dışarıdaki hava sıcaklığı 65 Fahrenheit
(18 Santigrat) dereceyken ölçülür. Toplam, diğer bir deyişle brüt kaldırma
kapasitesi 725 kg.’dır. Balonların çoğu, gereken yakıt ve teçhizat yüklenip
uçuşa hazır hale getirildiğinde yaklaşık 317 kg. ağırlığa ulaşır; böylece
yolcular için 408 kg.’lık bir kapasite kalır. Orta büyüklükte bir balon deniz
seviyesinde dört kişiyi taşıyabilir, ancak daha yüksek irtifalara, örneğin
dağlara çıkıldığında, kapasite sadece iki kişiye düşebilir.
Balonu havalandırmak için pilot “brülörü ateşler”,
böylece zarfın içindeki sıcaklık artar ve bu hava dışarıdaki havadan daha hafif
olduğundan balon yerden kesilir. Zarfın dışındaki hava ne kadar soğuk ve
nemsiz, zarf ne kadar büyük ve yolcu ağırlığı ne kadar az ise kalkış o kadar
kolay olur.
Ayrıca, bir sıcak hava balonu tıpkı uçurtma gibi rüzgarın hızına bağlı olarak uçar.Rüzgarın yönü ve şiddeti ise balona yön vermek için kontrol edilebilen bir olgu değildir. Her yükseklikte ve dakikada rüzgarlar balonlara farklı tepkiler verdirebilir; işte bu nedenle havacılık tarihinde sıcak hava balonları yerlerini zaman içinde uçaklara bıraktılar. Balonlara yön vermek hiç de kolay bir beceri değildir. Balon zaten aerodinamik bir yapıda olmadığından dolayı, dış etkilere açıktır. Balonun rotasını rüzgar belirlerken, pilotun yön seçmesi
ancak başka bir yöne esen bir hava akımına doğru yükselme veya alçalma yoluyla
mümkündür: Pilot, “ateşleme” yani zarfın içindeki ısıyı artırma yoluyla balonun
yükselmesini, soğumasını sağlama yoluyla da balonun alçalmasını sağlar. Eğer
balonun alçalması istenirse, tepedeki deliği kontrol eden ip yardımıyla delik
açılır ve sıcak havanın balonun tepesinden uçup gitmesine izin verilir. Gövdesindeki
hava soğuyunca balon yeniden alçalmaya başlar. İniş için pilot menfez ipini
çeker ve zarftaki sıcak havanın “manevra menfezinden” boşalmasını sağlar.
Bu sebeplerden dolayı, balonlar
bir yerden bir yere ulaşmak için elverişli araçlar değildirler. Çok usta balon
pilotları bile sıcak hava balonlarını tam anlamıyla kontrol edemez. Kimi zaman
rüzgarlar istenmeyen yönden esebilir. Bu nedenle genelde ekipten birinin balonu
yerden bir otomobille izlemesi ve nereye indiğini kontrol etmesi daha güvenli
olur. (Ulaşım aracı olarak kullanılan güdümlü balonlar olan zeplinlerin
sürüklenerek değil itme kuvvetiyle yol almalarını sağlayan motorları ve havada
yönlenmesini sağlayan dümenleri vardır.)
Günümüzde daha çok turistik amaçlarla
kullanılan
sıcak hava balonları, huzurlu ve sakin bir uçuş
yapmak için, çevre
güzelliklerinin tadına varmak isteyenler için,
balonlar çok uygun bir
tercihtir.
|
Sıcak hava balonları geçmişte keşif, gözetleme ve
askeri görevlere hizmet etmişti. Günümüzde ise daha çok turistik amaçlarla
kullanılıyor. Havada huzurlu ve sakin bir uçuş yapmak için, çevre
güzelliklerinin tadına varmak isteyenler için, balonlar çok uygun bir
tercihtir. Ülkemizde Antalya ya da Kapadokya gibi turistik bölgelerde balon
gezileri sıkça yapılır. Bunların dışında ise reklam amaçlı ilgi çekici değişik
tasarımlardaki sıcak hava balonlarına da sıkça rastlamak mümkündür.
Bu sebeplerden dolayı, balonlar bir yerden bir yere
ulaşmak için elverişli araçlar değildirler. Çok usta balon pilotları bile sıcak
hava balonlarını tam anlamıyla kontrol edemez. Kimi zaman rüzgarlar istenmeyen
yönden esebilir. Bu nedenle genelde ekipten birinin balonu yerden bir
otomobille izlemesi ve nereye indiğini kontrol etmesi daha güvenli olur.
(Ulaşım aracı olarak kullanılan güdümlü balonlar olan zeplinlerin sürüklenerek
değil itme kuvvetiyle yol almalarını sağlayan motorları ve havada yönlenmesini
sağlayan dümenleri vardır.)
Sıcak hava balonları
geçmişte keşif, gözetleme ve askeri görevlere hizmet etmişti. Günümüzde ise
daha çok turistik amaçlarla kullanılıyor. Havada huzurlu ve sakin bir uçuş
yapmak için, çevre güzelliklerinin tadına varmak isteyenler için, balonlar çok
uygun bir tercihtir. Ülkemizde Antalya ya da Kapadokya gibi turistik bölgelerde
balon gezileri sıkça yapılır. Bunların dışında ise reklam amaçlı ilgi çekici
değişik tasarımlardaki sıcak hava balonlarına da sıkça rastlamak mümkündür. (Alıntı:
Onur
GÖKTEPE)
Saygılarımla
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder